GenelParazitoloji

Toxoplasma Gondii

 

 Klinik Bulgu
Hasta kedilerin bir çoğunda klinik semptom görmek mümkün değildir. Belirti görülebilenlerde ise aralıklı  ateş, halsizlik, depresyon ve iştah kaybı söz konusudur.. Bu bulguların  dışında solunum problemleri, pankreas yangıları, lenf bezlerinde nodül oluşumu, göz problemleri, çiğneme ve yutkunma güçlükleri, davranış bozuklukları veya felç görülebilir. Ancak bu semptomların hiç birisi hastalık için spesifik değildir ve dolayısıyla bir çok hastalıkla karışabilir. Yavru veya genç kediler yaşlı olanlara göre daha fazla enfeksiyondan etkilenirler.

Köpeklerde toksoplasmosisin klinik belirtileri genellikle respiratorik bozukluklar, ishal ve ataksi ile karakterizedir. Enfeksiyon yavru köpeklerde yaşlılara göre daha sıklıkla görülmekte olup genellikle gençlik hastalığı ile birlikte görülmektedir. Enfekte köpeklerin akciğer, karaciğer ve beyinlerinde fokal nekrotik alanlar yaygın olup bu lezyonlar farklı klinik belirtilerin gelişmesine neden olabilmektedir.

Tanı
Toxoplasma gondii zorunlu hücre içi bir parazittir, toksoplasmosise tüm dünyada insan ve kanatlılarda yaygın olarak rastlanılmaktadır .  Hastalık büyük oranda subklinik ve asemptomatik olarak seyretmesi nedeni ile klinik tanı güçtür ve etkenin doğrudan teşhisi de pratik değildir. Bu nedenle de tanı amacıyla genellikle kolay, çabuk ve pratik olan çeşitli serolojik yöntemler kullanılmaktadır. Sabin-Feldman boya testi T. gondii’ye karşı oluşan spesifik antikorları tespit edebilen ilk test sistemidir . Bunun dışında indirekt hemaglutinasyon testi (IHA), indirekt immunofluoresan antikor testi (IFAT), direkt aglutinasyon testi (DAT), lateks aglutinasyon testi (LAT) ve enzyme-linked immunosorbent assay (ELISA) de tanı amacıyla kullanılmaktadır .

       Kedilerde tanı kedinin dışkısında ookistlerin tespitiyle yapılabilir.Kesin tanı serolojik testlerle yapılmalıdır.

Tedavi-Korunma
Tedavi için trimetroprim-sülfadiazine veya klindan kullanılır.
Hastalıkdan korunmak için bir aşı yoktur. Hastalığa karşı önlem almak korunmanın en iyi yoludur.
Hastalık etkenleri öncelikli olarak toprakta bulunduğundan toprak ile temas sonrasında gerekli temizliğin yapılması önem taşır.Toprak ile uğraşanların eldiven kullanmaları çok önemlidir.
Kedi kum kabı temizliğinde de mutlaka eldiven kullanılmalıdır.Tuvalet kabının temizliği ve kumun sık değiştirilmesi de çok önemlidir. Kumun temizliği yapılırken eldiven kullanılması hastalığın insanlara bulaşmasını önlemek açısından önemlidir.
Kedilerin kuş, fare… vb hayvanları avlaması bu hastalık için risk teşkil etmektedir.

Köpekler T. gondii ookistlerini insanlara mekanik olarak nakletmeleri nedeni ile enfeksiyon için son zamanlarda bir risk faktörü olarak değerlendirilmektedirler. Nitekim T. gondii’nin köpeklerde bir enteroepiteliyal siklus geçirmemesi ve köpek etinin birçok millet tarafından tüketilmemesine rağmen, kedilerden ziyade köpeklerle teması daha fazla olan gençlerde ve çocuklarda T. gondii’ye rastlanılması köpeklerin toksoplasmosis bakımından önemine dikkat çekmiştir. Bu durumda köpekler özellikle T. gondii ookisti içeren kedi dışkısını yemeleri veya mekanik temasları ile bu ookistlerin insanlara bulaşmasında mekanik
aracılık edebilmektedirler . Tüm nonfeline konakçılar, doku kistlerini içeren ara konaklardır.

Hastalığın insanlara bulaşması yiyecekler ile olabildiğinden az pişmiş veya pişmemiş etlerin, pastörize edilmemiş sütlerin alınmamasına dikkat edilmelidir.Pişmemiş sebze ve meyveler çok iyi yıkanmalıdır.İnsanlara bulaşma yollarından biri de kan transfüzyonudur. Bu nedenle kan alımı gerektiğinde kontrollü (resmi) kurumlardan kan temin edilmesi olası riskleri minumuma indirmek yönünden önemlidir.
Kedinin etkeni taşıyıp taşımadığının testlerle belirlenmesi ve varlığı halinde gerekli tedavilerin yapılması özellikle bebek sahibi olmayı düşünen kedi sahiplerinin ilk yapması gereken işlem olarak söylenebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir